Adrenal Yorgunluk Nedir?
‘Adrenal Yorgunluk’, yetersiz adrenal bez setiyle ilişkili çeşitli semptomlara atfen, her şeyden çok bir pazarlama terimidir. Tıbbi olarak ‘Adrenal Yetmezlik ‘ olarak adlandırılan bu durum, genellikle adrenal bezlerin hormondan salgılamak için beyinden gönderilen sinyallere karşı hipo-responsif(yetersiz tepki verdiğinde) olur. Anormal etkiler çeşitli noktalarda ortaya çıkabilir.
Mekanik olarak, hipotalamus (beyin yapısı) stres algılar ve hipofiz üzerinde görev yapan Kortikotropin Salgılayan Hormonu (CRH) salgılar. Daha sonra hipofiz Adreno Kortikotropin Hormon (ACTH) ‘i serbest bırakır ve böbrek üstü üzerinde kalan adrenal bezlerini etkiler. Bu üç organın etkileşimi, Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal ekseni veya HPA Ekseni olarak bilinir.
Ana adrenal yetmezlik, adrenal bezlerin, salgılanan ACTH’ye daha az cevap verir, aksi takdirde hasar görür. Hipotalamus ve pituiter çalışma ince olmasına rağmen adrenal bezler, onlardan gerekli kortizol ve dehidroepiandrosteron hormonlarını salgılarlar. Bu, bir endokrinolog tarafından bir ACTH-uyarımı testiyle teşhis edilebilir ve ana patoloji, kortizolün daha az salgılanması ve sentezidir.
İkincil Adrenal yetmezlik, strese yanıt olarak daha az Kortikotropin Salgılayan Hormon bir hipotalamustur ve daha az ACTH salgılayan bir hipofizdir. Adrenal bezlerin kendileri bu senaryoda normal olarak işlev görür. ACTH bir tıp doktoru tarafından kan içinde ölçülebilir, ancak Kortikotropin Salgılayan Hormon , beyinde lokalize olması nedeniyle hemen hemen ölçmek çok zordur.
- HPA ekseni : HPA ekseni, stres yanıtının nöroendokrin adaptasyon bileşeninden sorumludur.
Bazen, eksikliği Kortikotropin Salgılayan Hormonun üçüncül adrenal yetmezlik olarak adlandırılmasıdır.
Bu nedenle, ‘adrenal yetmezlik’, HPA ekseni içindeki bir bozukluktur. Sonuç olarak, enerjiyi düzenleyen hormonların daha az salgılanmasına yol açar. Gerçekten bir mekanizma veya olay değildir, ancak bu, sistemde daha az hormon ve disregülasyonun (düzensizlik) nihai halini belirtmek için kullanılan bir terimdir.