Narenciye kabuklarında bulunan bir bileşik olan Hesperidin, yağlı karaciğeri iyileştirmek için sıçanlarda umut verici sonuçlar verdi. Bu deneme hesperidin’i non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı olan kişilerde test etti.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) tüm küresel nüfusun yaklaşık dörtte birini etkilemektedir. NAFLD, aşırı alkol tüketimi dışındaki nedenlerle yağın karaciğerde (karaciğer ağırlığının % 5’inden daha fazla) biriktiği bir hastalıktır. NAFLD ciddi bir sorun olabilir, çünkü Şekil 1’de gösterildiği gibi yağlı karaciğer nihayetinde karaciğer hasarına ve siroza neden olabilir. Durum tarihsel olarak öncelikle yetişkinlerde görülmekle birlikte, ABD’de obezitesi olan çocukların oranları şimdi kabaca yetişkinlerin oranlarına eşittir.
Narenciye kabuklarında Şekil 2’de gösterilen bir bileşik olan Hesperidin, NAFLD için potansiyel bir terapötik seçenek olarak araştırılmıştır. Hesperidin bir biyoflavonoid glikozit (bir tür polifenol) olarak sınıflandırılır ve insanlarda antioksidan ve kan lipid düşürücü etkiler gösterir. Ek olarak, önceki araştırmalar hesperidinin sıçanlarda karaciğer yağlanmasını önleyebildiğini göstermiştir. Bu veriler hesperidin’in NAFLD için fayda sağlayabileceğini düşündürmektedir, ancak yakın zamana kadar bu insanlarda hiç test edilmemiştir.
Bu çalışma, hesperidin’in hepatik yağlanmasının yanı sıra NAFLD’li bireylerde karaciğer enzimleri, metabolik parametreler ve iltihaplanma üzerindeki etkilerini inceleyen randomize kontrollü bir çalışmadır. > NAFLD her dört kişiden birini etkiler. Narenciye kabuklarında bulunan bir bileşik olan Hesperidin’in NAFLD’ye fayda sağlayabilecek bazı özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir. Bu çalışma, hesperidin’in hepatik yağlanmasının yanı sıra NAFLD’li bireylerde karaciğer enzimleri, metabolik parametreler ve inflamasyon üzerindeki etkilerini inceleyen çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır.
Çalışma
Bu çalışmada hesperidin’in Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) özellikleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçladı. Bu randomize, çift-kör, kontrollü klinik çalışmada, 12 NAFLD hastasına 12 hafta boyunca 1g hesperidin kapsülü veya plasebo kapsülü eklenmiştir. Müdahale sırasında her iki gruba diyet ve fiziksel aktivite önerileri de dahil olmak üzere sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını izlemeleri önerildi.
Çalışmanın sonunda, plasebo ile karşılaştırıldığında hesperidin takviyesi, alanin aminotransferaz (p = .005), γ-glutamiltransferaz (p = .004), toplam kolesterol (p = .016), trigliserid (p = .049), hepatik yağlanma (p = .041), yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (p = .029), tümör nekroz faktörü-α ve nükleer faktör-KB’de (NF-κB) önemli bir azalma ile ilişkiliydi.
Sonuç olarak, yaşam tarzı modifikasyonu ile birlikte hesperidin takviyesinin, NF-kB aktivasyonunu bastırarak ve lipid profilini iyileştirerek NAFLD yönetiminde tek başına yaşam tarzı modifikasyonundan daha üstün olduğunu göstermektedir. Optimal dozu bulmak için daha yüksek doz hesperidin ile daha ileri çalışmalar gereklidir.
